|
Tweet |
Biçer, “Kürt meselesi, sadece güvenlik boyutuna indirgenemez; eşit yurttaşlık, demokrasi ve adalet temelinde çözülmelidir. Türkiye’nin geleceği barıştan ve toplumsal bütünleşmeden geçiyor” dedi.
“HALKIN BEKLENTİSİ SAMİMİYET VE KALICI BARIŞ”
Biçer, bölgede yaşayan insanların barış ve demokrasi yönünde güçlü bir beklenti içinde olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Yıllardır süren çatışmalar, göçler ve kırılmalar bölge insanını yordu. Elazığ’dan Diyarbakır’a, Hakkâri’den Van’a kadar herkes huzurlu bir gelecek istiyor. Ancak bugüne kadar yaşanan yarım kalmış süreçler ve boşa çıkan umutlar güveni zedeledi. Bu kez sözler değil, somut adımlar görmek istiyoruz. Barış, sadece silahların susması değil; eşitlik, özgürlük ve adaletin hayata geçmesidir.”
“MECLİS’TE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR DEĞERLİ AMA DAHA CESUR ADIMLAR GEREKİYOR”
Biçer, Meclis’te farklı kesimlerin dinlenmesini olumlu bulduğunu belirterek, “Komisyonda herkesin konuşabilmesi, mağdurların sesini duyurabilmesi çok kıymetli. Ama bu sürecin kalıcı bir sonuca ulaşması için demokratikleşme yönünde daha cesur adımlar atılmalıdır. Kayyum uygulamalarına son verilmeli, seçilmiş iradeye saygı gösterilmeli, haksız tutukluluklar bitirilmeli. Adalet ve özgürlük alanında güven artırıcı somut gelişmeler olmadan barış kalıcı olamaz” dedi.
“SÜREÇ SİYASİ HESAPLARA KURBAN EDİLMEMELİ”
DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı, barış çabalarının günlük siyasi çıkarlarla bozulmaması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
“Geçmişte yaşanan en büyük kırılma, süreçlerin siyasi kazanç uğruna başlatılıp yine aynı hesaplarla bitirilmesiydi. Türkiye artık bu hatayı tekrarlamamalı. Barış, bütün halklarımızın ortak geleceği için stratejik bir devlet meselesidir; seçim hesaplarına kurban edilemez.”
“DEVA PARTİSİ OLARAK DEMOKRATİK ÇÖZÜME TAM DESTEK VERECEĞİZ”
Biçer, partisinin çözüm sürecinde atılacak demokratikleşme adımlarına açık destek vereceğini ifade ederek sözlerini tamamladı:
“Biz DEVA Partisi olarak Kürt halkının onurlu ve eşit yurttaşlık mücadelesini haklı buluyoruz. Bu ülkenin bütün vatandaşlarının kardeşlik içinde yaşaması için demokratik bir çözümün yanında olacağız. Barış, sadece Kürtlerin değil; bütün Türkiye’nin huzuru ve geleceği demektir. Bu tarihi fırsat heba edilmemeli; cesur, kapsayıcı ve samimi bir çözüm iradesi ortaya konmalıdır.”