|
Tweet |
Gürbüz, “Bazı ilçelerimiz ve beldelerimiz özellikle yaz aylarında büyük nüfus artışını karşılamakta zorlanabiliyor; Küçükkuyu, Bozcaada ve Gökçeada gibi turistik bölgelerde yük çok artıyor. Ancak belediyelerimiz gerekli tedbirleri alarak büyük sıkıntıların önüne geçiyor. Çanakkale, doğal güzellikleri ve yaşam kalitesiyle Türkiye’nin umudu olmaya devam edecek” dedi.
TURİZMDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞANDI
Yaz sezonunu değerlendiren Gürbüz, turizmde beklenen hareketliliğin gerçekleşmediğini belirtti:
“Turizmci arkadaşlarımız memnun değil. Hayat pahalılığı, artan fiyatlar insanların tatil planlarını etkiledi. Çanakkale doğal cazibesine rağmen bu ekonomik koşullardan nasibini aldı. Turizm gelirlerindeki düşüş, bölge esnafını zorluyor.”
CHP TEŞKİLATI SAHADA, BASKILARA KARŞI DİMDİK
Parti çalışmalarına da değinen Gürbüz, yaz döneminde oldukça yoğun bir mesai yürüttüklerini vurguladı:
“22 ayda 32 kez İl Başkanları toplantısı yaptık. Genel merkezimizin, belediye başkanlarımızın baskı gördüğü her yerde il başkanlarımız olarak yanlarındaydık. Ankara’da, İstanbul’da, Türkiye’nin dört bir yanında mücadeleyi birlikte yürüttük. Bugün geldiğimiz noktada kayyum baskısını püskürttüğümüze inanıyoruz. Büyük kurultayımızı 8–9 Kasım’da yapacağız ve iktidar yürüyüşümüze devam edeceğiz.”
“BELEDİYELERİMİZ KENDİ GÜCÜYLE AYAKTA DURUYOR”
Gürbüz, CHP’li belediyelerin ekonomik baskılara rağmen üretkenliğini koruduğunu belirtti:
“Ben yıllarca belediye avukatlığı yaptım ve iyi bilirim: Düzgün yönetilen belediyeyi hiçbir baskı durduramaz. Çanakkale Belediyesi ve diğer 13 belediyemiz kendi kaynaklarını doğru yöneterek hem yatırımlarını sürdürüyor hem de halkın ihtiyaçlarına cevap veriyor.”
“DOĞAMIZI VE KAZ DAĞLARINI KORUMAK ONUR MESELESİDİR”
Çanakkale’nin çevre hassasiyetine dikkat çeken Gürbüz, maden tehdidine karşı kararlı duruşlarını yineledi:
“Kaz Dağları’ndan Halilağa’ya kadar her alanda doğamızı korumak için mücadele ediyoruz. Ruhsat iptali sağladığımız maden sahalarının yeniden açılma riskine karşı tetikteyiz. Doğayı ve zeytinliklerimizi savunmak hem bugüne hem yarınlarımıza borcumuzdur.”